Evet işte aynen böyle oldu. Bazıları yavruladı, bazıları ise toprağa düşen yaprağından üredi.
Sonunda kendimi sukulentlerin dünyasında buluverdim.
Sukulentler sıradan toprak ve torf ile yaşayamazlar. Bu bitkiler havadaki nemden de beslendikleri ve ihtiyaçları olan tüm suyu yapraklarında barındırdıkları için torf gibi su tutma potansiyeline sahip topraklar içinde çürürler. Geçirgen bir toprak için torfu veya mümkünse dere kumunu lav taşı, vermikülit, ponza taşı, hydroton (kil taşı) vb. benzeri taşlarla karşım yapmak veya hazır kaktüs topraklarından satın almak gerekir.
"Ne zaman sulamalı?" sorusunun cevabı; sulasam mı sulamasam mı diye düşünülen zamanda sulamamaktır :)))
Toprağı kontrol etmek ve kuruduğunda sulamak yerinde olacaktır.
Aşağıdaki Resim 1 de Graptopetalumlarım var. Yapraklarından büyüttüm. Resim 2 de çiçeklenmiş hallerini göreceksiniz. Ben daha bu seviyeye gelemedim ama yine de çok yol aldığımı belirtmeliyim. Şu anda Resim 3 seviyesindeyim.
![]() |
Resim 1 |
![]() |
Resim 2 |
![]() |
Resim 3 |
Genelde çoğaltılmaları çelikten/yapraktan ya da yavrularından ayırmak suretiyle gerçekleştirilir. Çelikten üretmek, bir dalından kesmek ve yeniden filizlenmesini sağlamaktır. Eğer bir sukulenti dalından kopararak çoğaltmak istiyorsanız, hemen dikmek yerine kesilen parçayı gölgede bir kaç gün kurumaya bırakın. Bu kanayan bir yarayı kurutmak gibidir. Yara kurumadan toprakla buluşursa, çürüme yapabilir. Bir de yavrularından ayrılan türler vardır. Bir doğa mucizesi olan Aloe Vera bitkisinin de dahil olduğu Aloe'ler, Gasteria, Haworthia (Zebragiller :) ), Sempervivum gibi türler ise yavru vererek çoğalırlar.
![]() |
Yavrularıyla mutlu bir Sempervivum |
Aşağıda bir zamanlar severek hazırladığım "Siyah&Beyaz" Koleksiyonumdan seçtiğim bazı resimleri paylaşıyorum.